Elimizde hep bi hırka, bi ceket, bi bişeyler taşımak suretiyle artık kısa kollu bile giyebilecek kadar havaya meydan okumaya başladıysak, son 7 ayı sorgulamanın vakti geldi de geçti bile demektir. Elde var fazladan kilolar, dalga dalga selülitler ve bütün kış oturmaktan yumuşamış bir et yığını. Bundan sonrası hüsran, hayal kırıklığı, bundan sonrası hızlandırılmış diyet programlarıdır.
En sevilmeyen sebzelerin bile haşlanıp löpür löpür götürüldüğü, ödem atsın diye en iğrenç sıvıların içildiği, bütün kışı balkonda yada arka odalardan birinde geçiren koşu bandının tekrar salona taşınıp kan ter içinde kalana kadar üzerinde tepinildiği, herşeyin altında bir umut ışığı arandığı ve ya tutarsa diyerek her duyulanın bünyeye hunharca uygulandığı bi döneme girilir.
"Benim görümcem lahana diyetiyle bir haftada 5 kilo verdi" der birisi, hop hemen not alırsın, eve gider gitmez kaynatırsın lahanayı ve hiç düşünmezsin bir hafta boyunca patlamaya hazır bomba gibi her an gazlı dolaşacağını.
"Ben bi yerde okudum, karnını böyle böyle yapınca yandaki yağlar eriyomuş" der öteki, sen eve gidip lahana çorbasını içtikten sonra hemen başlarsın o hareketi yapmaya. O sırada daha yediğin bile sindirilmemiştir, hatta öyleki, hareketleri yaparken içerde bi sağa bi sola çarpan lahananın sesini bile duyarsın. Yemekten en az bir saat sonra spor yapman gerektiğinin farkında bile değilsindir o sırada. Bir an önce o yağların parçalanması gerekiyo çünkü. Bide yaptığın hareketin aslında hangi kası çalıştırdığını da bilmeden yaparsın. Karın kası yapiyim derken, hali hazırda ayva olan göbeğini nefes alarak yerden kalktığın her harekette kavuna bir adım daha yaklaştırdığından habersizsindir.
Evdeki aynalar can dostun, ters ışıklı kabin aynaları en büyük düşmanındır.
Atlatması zor bi süreçtir ve kalın kazaklar tekrar raflarda yerini alana kadar da devam edecektir bu ummalı çalışma. Tam istediğin kiloya geldiğinde ve bir de üstüne cillop gibi bronzlaştığında bi bakacaksınki havalar soğumaya başlamış bile. Böyle de nankördür bu dönem.
Öyle çiçekler açtı, böcekler öttü, kırlarda sevgililer el ele durumları yanıltmasın sizi, bide işin bu boyutu var;)
Aman diyim gördüğünüz her diyete saldırmayın, söylenen her hareketi gelişigüzel uygulamayın.
Bir bilene mutlaka danışınki, herşeyi yaptığım halde neden hala basketbol topu gibiyim derken bulmayın kendinizi.
Dost acı söyler değil de, kızım sana söylüyorum gelinim sen anla diyebiliriz özetle:)
Sadece kadınların değil erkeklerin de bahar geldiğinde fazla kilolarından kurtulma telaşına düştüğü bi dünya diliyorum. Hep biz bişeyleri dert edecek değiliz sonuçta:)
Elbise: Primark
Ceket: H&M
Ayakkabı: Trendyol
Çanta: Bershka
Yorum Gönder