Tüllü allı pullu olan şeylere karşı kız çocuklarındaki içgüdüsel zaafı tartışmaya gerek yok.
Nasılki erkek çocukları elindeki oyuncak ayısını bile araba gibi hınnn hınn diye yerde sürmeye çalışıyosa, kız çocuğu da hep bi evcilik tadında oynar oyunlarını. Ya annedir yada kardeşlerine bakan abla. Ama mutlaka yetişkindir. Belki öğretmen yada doktor da olabilir. Asla bi erkek çocuğunun hayal dünyasıyla kıyaslanamayacak kadar olgun bi dünyası vardır, ki zaten öyle doğmuşlardır. Bu onlara ilerde olmaları gereken şey için bi çeşit alıştırmadır.
Nasılki erkek çocukları elindeki oyuncak ayısını bile araba gibi hınnn hınn diye yerde sürmeye çalışıyosa, kız çocuğu da hep bi evcilik tadında oynar oyunlarını. Ya annedir yada kardeşlerine bakan abla. Ama mutlaka yetişkindir. Belki öğretmen yada doktor da olabilir. Asla bi erkek çocuğunun hayal dünyasıyla kıyaslanamayacak kadar olgun bi dünyası vardır, ki zaten öyle doğmuşlardır. Bu onlara ilerde olmaları gereken şey için bi çeşit alıştırmadır.
Tıpkı erkeklerin birer yetişkin haline geldiğinde bile saçma sapan hobiler edinip hala çocuk gibi onlarla uğraşmaları gibi. Onlar ellerine bulaşık süngerini alıp "dışiyııın dışiyınnn" diye ateş etmeye çalışırken, mahallenin kız çocukları bir araya gelip yapraklara çamur yada taş doldurup güya akşam için sarma yapar.
İşte öylesine anlamsız bi içgüdüyle büyüyoruz. Tıpkı Püre'nin, ayağı daha hiç toprağa değmiş olmamasına rağmen, yemek yedikten sonra güya mamasının üstünü toprakla kapatmaya çalışırcasına fayansları patisiyle eşelemesi gibi :)
İşte bunun gibi bi sebepten olsa gerek, beyaz ve tüllü bişey giydi mi kendini gelin sanır kız çocuğu. Yaşının hiçbir önemi yoktur, kırkında da böyle olacaktır, böyle gelmiş böyle gidecektir.
Ama ben bu elbise içinde kendimi gelinden ziyade köyün hayaleti gibi hissettim o ayrı bi mevzu. Erman'ın "ya bu saçlar sana hiç olmadı sanki" gibi yersiz ve sinir bozucu bi laf etmesi üzerine şekilden şekle giren ve nerdeyse her karede farklı görünen ve beni de artık pek mutlu etmeyen saçlarım da kendimi gelin gibi hissetmemem için diğer bi sebep.
Neyseki köy güzel, hava güzel, modum güzel, gerisi teferruat ^.^
Bu aralar paralel evrenden seslendiğim için biraz değişiğim. Yakında normale dönerim. Siz yine arada kontrol edin beni, iki dürtün kendime getirin:)
Öperim bak, bunu da yaparım yani.
Elbise: H&M
Sandalet: Zara
Mekan: Kayaköy - Fethiye
Yorum Gönder