Herkesin hayattan farklı beklentileri oluyo işte.
Kimi maddeye önem verir, şu marka arabam olsun, şurda evim olsun, hesabımda da şu kadar param oldu mu benden mutlusu olmaz der.
Kimisi etrafında sadece kaliteli dost ister. Seni sen olduğun için seven, iyi günde kötü günde her zaman yanında olacagına emin olduğun, işi düştüğü için seni sürekli pohpohlamayacak türden insanlar.
Kimisi aman evleniyim, hemen çocuk yapayım, çocuğumla mutlu mesut yaşayayım, onun sevgisiyle büyüyüp kocaman olayım ister.
Kimisi de yalnız kalmaktan hoşlanır. Nerde çokluk orda bokluk hesabı, karmaşayı sevmez, herşeyi tadında, az ve öz yaşamayı sever.
Ama aslında hepsinin ortak bi noktası vardır. Bir şekilde mutlu olmak.
Ve kimse bilmez mutluluğun bir üst limiti olduğunu, istese de belirli bir seviyenin üstünde mutlu olamayacağını. Hep daha fazlasını ister. İsterki, daha fazlasına sahip oldukça mutluluğunun da o oranda artacağını düşünür.
Aslında basit bi insan yaratığı için oldukça kabul edilebilir ve düz bir mantıktır bu.
A ve B noktasından yola çıkan iki insanın hızlandıkça birbirlerine daha kısa zamanda yaklaşacağını göremeyen, hız değeri arttıkça aradaki mesafenin de artacağını düşünen, hayattaki ters orantıların farkında bile olmayan insanların yaşayış şeklidir bu.
Zamanın geçtiğini ve geçen her dakikanın doya doya yaşanması gerektiğini düşünemeyen, günlük hayatın telaşı içinde boğulmaktan etrafındaki güzellikleri fark edemeyen, hayatın bize verilmiş ne büyük bir nimet olduğunu göremeyen insanların felsefesidir bu.
Ulan minikkuş büyümüş de boyundan büyük laflar etmeye başlamış demeyin diye sözlerime burda son veriyorum.
Somut şeylerle değil, soyut ama varlığını hep hissettiren şeylerle beslenmeyi, onlarla mutlu olmayı sevdim ben.
Ne şanslıyımki blogum sayesinde benim gibi çok sayıda insan tanıdım.. Ailem gibi oldular, üzüntümde mutluluğumda hep yanımda oldular, oluyolar ve herzaman da böyle olacaklar buna eminim..
Kendimi bişey sanmama(!) izin verdiğiniz, beni minikkuş olarak her halimle sevdiğiniz ve bir şekilde hayatıma girip hep mutlu olmama vesile olduğunuz için teşekkür ederim hepiciğinize.
Bugün benim doğumgünümmüş, şımarmaya ve şımartılmaya en açık olmam gereken günmüş.
Öyle dediler:)
Yorum Gönder