Hani yurtdışındayken (gören de bütün dünyayı gezdim dolaştım sanır) ne yesem, ne içsem, hele bide dilini bilmedigin bi memlekete gittiysen "acaba şurda ne yazıyoki, domuz eti mi o aceba? yoksa burası kasap mı?" gibi türlü çelişkiler içinde nerde yiyeceğini bilmeden çaresizce bakarsın ya o tabelalara, işte öyle bişey benim bugün anlatmak istediğim.

Bilirsiniz dünyayı en çok gezen, hatta bizim yurdumuzda bile nerde ne kadar hayrat var müze var bizden iyi bilen bir ırktır çekik gözlü ve hep gülen minik insanlar. Ben onlara kısaca japon diyorum. Çinli, taylandlı, kazak farketmez, hepsi benim gözümde japondur.
Öyle bir şehir düşününki, bu çok sevimli japon insanlar ne hikmetse kuruyemişi meşhur diye alıp başını buraya gitmiş. İlle de leblebinin nasıl kavrulduğunu görecekler, yoksa ölürler çünkü!
Az buçuk türkçe de biliyolar tabiki, hatta seviye olarak belirtecek olursak en az bir Acun kadar(derdini anlatacak kadar anlamında) konuşabiliyolar da türkçeyi. Tabi bilmedikleri şeyler de var pazarlık yapmak gibi -ki bu kaçırılmayacak bi fırsattır güzel yurdum için. Sonuçta wc: 2€ / tuvalet: 50 kuruş yazan bi milletiz. Çok tatlıyız allahım.
Neyse. Şimdi bu arkadaşlar çançinçon derken kuruyemişiyle meşhur şehrimize gelirler. Aman yarabbi sehirlerarası yolun iki tarafı da sağlı sollu sanki Las Vegastaymışcasına birbirinden cafcaflı ve renkli tabelalarla, ışıl ışıl tükanlarla doludur. Adeta bir led cenneti.
Bizimkiler tabi nasıl mutlu gel de anlat anlatabilirsen kelimelerle. Leblebi bilmeyen, hatta leblebi tozu denen o muhteşem şeyden hayatı boyunca haberi olmamış insanlar düşünün. Dükkanlardan birine doğru yaklaşırlar. Tabelada yazan şeye göre içeriye girecekler çünkü. Burası bi restoran mı? çay bahçesi mi?(zaten japonyada her yer çay bahçesi olduğu için ordan biliyolar:P aile salonumuz üst kattadır bu arada), yoksa burası bir gözlemeci mi? American expressimiz burda geçerli mi? Bide Zeki Müren de bizi görecek mi? gibi türlü sorular eşliğinde tabeladaki yazıyı anlamaya çalışırlar:
ÇAY-KAHVE-WC-KURUYEMİŞ-VİSA-HOŞGELDİNİZ-MESCİT
Sanki paket tur gibi. Gidiş dönüş yol ücreti, otobüs ikramları, otelde konaklama ve sabah kahvaltıları pakete dahil. Verdikleri bütün hizmetleri yazmışlar tek tek. İşte hizmette sınır tanımamak, işte müşteriyle arasına mesafe koymamak ve adeta streç film kadar şeffaf olmak, işte yurdum insanı.
İsteyen wc'de cay-kahve eşliğinde kuruyemiş yiyebiliyo gibi WC araya sıkıştırılmış,
bak görüyo musunuz oyrolarınızı bozdurmanıza gerek yok dercesine belirtilmiş VİSA,
şimdi seferiye gerek yok, vaktini kaçırmadan kılayım diyenler için MESCİT,
ve tabiki herşeyden önce müşteri velinimettir babında bir HOŞGELDİNİZ:)
Çok tatlıyız ya, valla bak ^_^





Gömlek&Pantolon: TopShop
Babet: Hotiç
Mekan: Samsun'un pürüzsüz kumsalı ♥
Yorum Gönder