Türk oturuşu olarak da bilinen bi oturuş şeklidir "bağdaş kurma".
Totonuzu yere oldukça sağlam bir şekilde yerleştirdikten sonra, hatta zayıf olan arkadaşlar için kuyruk sokumunun son parçasının içten içe batması şeklinde bünyede baş gösterir, bacaklarımızı kucağımızda toplayıp "eee ne var ne yok" rahatlığında saatlerce oturulabilecek bi pozisyondur.
Bana göre yer sofrasının esas tadı da burdan gelir.
Ama ben her zaman olduğu gibi, bu konuda da biraz tersim. Hatta tersmişim. Çünkü benim hikayem taaa bebekliğime dayanıyo.
Daha kıçımızda bezle mehteran yürüyüşü yapar gibi iki ileri bi geri yürüdüğümüz zamanlarda, henüz akranlarım oturduğu yere totosunu sabitlemeyi yeni öğrenirken, ben yukardaki gibi kurbağa otururmuşum.
Bağdaşın tam tersi. Toto mutlaka yere değmek suretiyle bacaklar iki yana doğru açılır.
Her yiğidin harcı olmayan bu oturuş, benim adeta yaşayış şeklim, hayat felsefem gibidir.
Küçükken alışmazsan büyüyünce tövbe yapamazsın bu hareketi. Kemiklerin katır kutur eder, toton yere tam değmez, bacaklarını tam açamazsın filan. Bence hiç gaza gelip uğraşma, yapamazsın :)
Böyle oyun oynarken yada türlü yaramazlıklar için haince planlar yaparken yerde bu şekil oturan bebekleri görünce ister istemez bi gururlanıyorum.
Tıpkı annesinin verdiği yemeği ille de sol eliyle tutmaya çalışan, kardeşinin gözüne sol parmagını sokan, sol eliyle resim kitabını boyamaya çalışan çocukları gördüğümde verdiğim tepki gibi.
Ben sol elimle tutmaya çalıştıkça rahmetli dedem sağ elime tutturmuş oyuncağı, ben sol elimle çatala uzanmaya çalıştıkça sol elimi pijamamın altına sokup mecburen sağ elimi kullandırmaya çalıştırırmış yine aynı dedem.
Çok sağ sol mevzularına girmiş gibi olmasın ama, iyiki de öyle yapmış diyorum.
Tamam evet, beynin hangi tarafını kullanmak istiyosa o tarafı kullan, bunun sağı solu, günahı sevabı mı olurmuş!
Ama söyler misiniz sağ sol demeden her iki elini de kullanabilen, bilek güreşinde iki eliyle de oldukça başarılı sonuçlar elde eden, yazı yazmak makas kullanmak ve dikiş yapmak gibi ince işleri sol eliyle yapanlardan kim kaldıki şu dünyada ^_^
Bence siz de arada çocuklarınızda deneyin, olumlu sonuçlar vereceğine ben bizzat o çocuklardan biri olarak kefilim :)
Hadi bakalım.
Elbise: Mango
Sandalet: Promod
Gözlük: Marc By Marc Jacobs
Mekan: Marmaris Aşıklar Yolu (tevekkeli değil, biz buranın adını bilmeden kendisine aşık olmuş ve kalbimizin bi kısmını orda bırakmıştık tekrar gelmek için bahanemiz olsun diye)
Yorum Gönder