12 Nisan 2012 Perşembe

Hadi geçmiş olsun















Konumuz önyargıları yenmek, ondan bundan duyduğun kulaktan dolma laflarla birine yada bişeye karşı duvar örmemeyi öğrenebilmek. Şans vermeye çalışmak. Ha bide korkuları yenmek. Şimdi ben bir güzin abla, bir yetiş ayşe gibi size burdan çözüm yollarını vermiycem. Girdi ve çıktıyı vericem, siz yorumlayıp "amaaaan yine bu kuş beyinli saçmalamaya başladı" diyceksiniz, ya da "bu kız doğru diyo da olabilir bak, onu ordan öyle yaparsam şöyle olur, o zaman da çok da güzel olur" gibi saçmalayabilirsiniz kendi kendinize:)

Müjdemi isterim, haftasonu itibariyle o iki posttan birinde bahsedip hüflendiğim pöhlendiğim "ütülenecekler" listesinden kurtulmuş bulunmaktayım. Peki böyle damdan düşer gibi neden araya bu konuyu sıkıştırdım merak ediyo olabilirsiniz. 
Benki çeyizliğimden çıkarmadığım, adeta ilk günkü kadar yumuşaklığını koruyan o asrın buluşu tanklı buharlı ütümü  iki yıl üstüne kutusundan çıkarıp "bu kez ütülemeyi başarıcam, bu kez o buhar sesinden korkmadan en az üç(!) gömlek ütüliycem" diye karar vermiş bi insanım, hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım. 
Haftasonuna kadar napıyodun diyenler, o zamana kadar buruşuk gömlek ve pantolonlarla gidiyoduk işe:)
Ciddiyeti konumuza dahil edecek olursak, bi emektar ütüm vardı, onla yaşardım. İkinci gömlekten sonra artık triseps biseps ne varsa bütün kaslar yerlerinde belirginleşirdi. Aslında kimin kimin üstünde emeği var o tartışılabilirmiş bak.
Benim bunu yeni bi icatmış gibi anlattığıma bakma sen, yıllardır kullanılan bişey bu. Ben anca yüzleşebildim o ayrı. Tıpkı düdüklü tencere konusundaki anlık bir karar verme sürecinin akabinde yapılan kuru fasülye misali gözümü kararttım ve açtım kullanma kılavuzunu. Sonrası su gibi aktı geçti zaten. 
Nur içinde yat diycem şimdi buluşçusuna ama adamı yaşarken çürütmeyelim durduk yerde. Oldu çok sağol beyamca. Her ne kadar ben senin kadın olduğunu, kadının yaşadığı bu zorluktan ancak başka bir kadının anlayıp buna çözüm üretebileceğini düşünsem de konu elektronik olunca amca diyesim geliyo. Eşin fikir verdi kesin sana, özellikle de dikey buharlı ütüleme özelliğini çok sevdim, çok sağol, burdan eşinize de selamlarımı iletiyorum.

Ne diyodum. Önyargıyı yıkmak, şans vermek, korkuları yenmek. Dikkat ettiyseniz hepsini tek bi örnekte açıkladım. 
İsterseniz düdüklü tencere hikayemi de anlatabilirim bi ara, onun da nerden baksan bi 5-6 yılı var çünkü.

"Bir mühendisten ev hanımı nasıl olur, olursa kaç tane olur(burda ev içinde kaç ayrı rolde yer aldığını hesaplıyoruz), olmazsa neden olmaz, hadi diyelimki olamadı ama neden diye bi sor" gibi konuları içine alan bi kullanma kılavuzu yazabilirim bence.


Ceket&Gömlek: Mango / Jean: Oxxo / Ayakkabı&Kemer: Nine West / Çanta: Asos

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder