Öğle yemegini hızlıca hüpletip çekime zaman ayırmaca ve "acaba ODTÜ içinde keşfetmedigimiz bir yer kalmış mıdır?" merakıyla kampüsü arşın arşın dolaşmaca.
Bugün pastel tonlarda giydiğimden mütevellit, renkli bir duvar bulmalı ve tabiki de geleneksel duvar konseptli çekimimizi yapmalıydık.
Kaçak köçek bikaç fotoğraf çekip gidelim derken bi baktık biri bizi gözetliyor :O
Poz vermekten ziyadesiyle hoşlaştığım içindirki, güvenlik kamerasına bile göz kırptım gördüğünüz üzre :)
En sevdigim kısmı burasıydı sanırım. Upuzuuuun bir merdiven.. Acaba şu basamakta mı dursam, yoksa bikaç basamak daha yukarı mı çıksam? Tek kaygın bu :)
Keşke tek kaygımız böyle basit şeyler olsa diimi.
Ve sonunda karar veriyorum, evet bu basamakta kalsam iyi olacak :)
Bu renkli kapıları da ayakkabılarımla takım olması sebebiyle pek bi sevdim. Köşe bucak her yanında poz verdim o sebeple ^_^
Eveeeeet..
Bir klişeyi daha gerçekleştirmiş olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşıyorum sevgili okur.
Kamyonunun önünde poz veren şoförden halliceyim.
Tek farkımız "yollar bana hasta, ben sana" yazım eksik plakanın üstünde. Bide etek farkı var :)
Etek farkı demişken bu sevimli ve bir o kadar da uçuş uçuş etek kardeşimin hediyesi. İlk gördüğünde hayran kalmış ve (buraya dikkatinizi çekerim) bana çok yakışacağını düşünerek oracıkta alıvermiş.
Kızkardeşler candır, herkesin olmalıdır.
Olmayanlara da mutlaka anne-babalar bir tane yapmalıdır hala fırsatı varsa :)
Yorum Gönder