Webdeyakala | İletişim | Sitemap Temmuz 2011 - NyksGame | Online Oyun Hileleri - Metin2 - Point Blank - WolfTeam

Trend raporu: Jean short

Yaz bitmeden mutlak suretle edinilmeli, giyilmeli ve giydikçe "iyiki de almışım bu şortu" hissiyatı ile dört bir yanınız sarılmalıdır.



Bu sene önce yaz gelmek bilmedi, şimdi de "acaba havalar daha ne kadar ısınabilir? resmen kavruluyoruz!" modundayız.
Hem sıcakta pişmemek, hem de şıklığımızdan taviz vermemek için ne giyebiliriz ya da indirimlerin hızla devam ettiği şu günlerde ne almalıyız bizi kurtaracak?

Şort, hem de en kotundan, tam da bu ihtiyacımızı karşılamak için icat edilmiş.
İster tatilde, ister ofiste giy,
ister festivale git, istersen özel bir davete.
Hippi de olabilirsin, salaş da, 
romantik de görünebilirsin, feminen de.
Neyle kombinlediğine bağlı sadece!
"Ne giysem?" diye düşünmek yersiz, giy-çık.





Yırtık paçalısı da mevcut, üzeri işlemelisi de.
Renkli renkli giymeyi sevenler için de çok fazla renk seçeneği var.
Hele bir de üzerinde rengarenk baskıları olanlar varkı en sevdiğim ♥ ♥ 


İster dizlerde giy, ister kısa, istersen kıvır paçasını, mis..


Giymediginiz ama atmaya da kıyamadıgınız kotlarınız varsa hiç acımayın, kesin paçasını. çıkarın püsküllerini ortaya. 
iyiki de yapmışım diyeceksiniz ;)
Etiketler: ,

Trend raporu: Kısa etekli gelinlik

Gelinligin bir kadın üzerindeki etkisi ve albenisi tabiki anlatılmaz yaşanır. 
Bembeyazdır..
Dünyanın en çirkin kadını bile gelinlik içinde bi başka güzel görünür. Bunu hakkaten anlayamıyorum ama gerçekten de öyle!
Küçük kız çocuğuyken bebeklerimize giydirdigimiz elbiselerdeki gibi kabarık kabarıktır etekleri..
Ve kuyrukludur.. Hatta kuyruk ne kadar uzunsa o kadar iyidir. Teorikte böyle söylenir ama pratikte hiç de öyle olmuyor hanımlar, kesip bir kenara koyasınız geliyor o kuyrugu ilerleyen saatlere doğru.

Öyle büyüleyici, hipnoz edici, akıldan çıkmayan, "bari en azından her yıl dönümümüzde giyeyim ben bunu" dedirten, giyince çıkarılası gelmeyen bir merettir gelinlik..

Benki bu konuda hevesimi almış hatta hem kınada hem dügünde giymek suretiyle 2 defa bu heyecanı yaşamış biri olarak, hala modaevleri önünden geçerken "ay şu ne kadar güzelmiş" diyebilecek kadar her sene nikah tazelemeye hazırım ^.^
Huyum kurusun.


Ama bugün size farklı bir gelinlik akımından bahsedicem.
Bildigimiz uzun uçuş uçuş etekleri olan, kuyrugu boylu boyunca uzanan gelinliklere inat, kısa etek boyu ile hanım kızımıza o koşturmacalı ve bol göbek atmacalı gününde son derece yardımcı olacak bir alternatif.

Genelde nikah sonrası yemekler, partiler ya da kına organizasyonları için tercih edilen, geline gelin oldugunu hissettiren ama kuşlar gibi uçmasına dahi izin verecek kadar etekleri dolaşmayan bir elbise de diyebiliriz onlara aslında.

"Mini ve Tea length gelinlik "

Mini gelinlik dedigimiz zaten hepimizin bildigi mini oluyor :) Gelinin masumiyetine seksilik katması açısından tercih edilebilir, ama ben her zaman gelinin masum kalmasından yanayım o gün için en azından :)






Eteklerinde tüylerle daha cici bir görünüm kazandırılabildiği gibi,
üzeri lazer kesim tüllerle kaplanarak 2 numaralı arkadaşınki gibi kelebeğimsi bir görüntü de elde edilebilir.
Hatta "ay uzun mu olsa kısa mı olsa" diyenler için de bir yanı mini, diğer yanı yerlere kadar uzayan hatta kuyruklu modeller de mevcut. Benim bu sınıftaki tercihim sanırım 3 numaralı gelinlik olurdu.

Bide tea-length gelinlikler varki onların her birine ayrı ayrı kalbimi koyarım.
Nasıl hanım hanımcık gösterir, nasıl 60'lı yıllara götürür giyen hatunu ^.^
Hele bide saçına şapka ya da benzeri kocaman bir aksesuarla taçlandırırsa of of off..
Misal şu aşağıdaki gelinlik acaba sadece bana mı bu kadar güzel geldi o kocaman çiçekli saç bandıyla ♥ ♥ 





Bileklerden biraz üstte, dizlerden biraz daha aşağıda bi yerlerde etek boyu. İşte bu yüzdendirki kimilerini kısa ve basık gösterir. Öyle herkes giymemelidir ;)

İçimdeki 60'lı yılların kadını zaman zaman hortladığı için sanırım ben bu modelleri hep daha feminen, modern, rahat, sevimli, seksi buluyorum.

Düğün dernek işlerinin tavan yaptığı şu sezonda kafası karışık ve hala "acaba ne giysem" diyen gelin adaylarımız ve beyaz giymemeleri suretiyle geline eşlik edecek nedime adaylarımıza fikir verebildiysem ne ala ^.^

Belki sizin de klasikler dışında beğendikleriniz ve önermek istedikleriniz vardır. 
Var mıdır?

Etiketler: ,

Brandlife

Eskiden böyle miydik?



Teknolojiden bi haber geçen çocuklugumuz, sokakta çamura batana kadar oynayarak, bisikletten salıncaktan düşüp kollarımız bacaklarımız morarıklar içinde kendimizden emin bir şekilde sokak aralarında fink atarak, arkadaşlarımızla toplaşıp evcilik/ögretmencilik/doktorculuk gibi hayal gücümüzün sınır tanımadıgı oyunları oynayarak, arada misket oynayıp erkek çocuklara fark atarak


bazen de gündüz saçlarını sevgiyle tarayıp ördüğümüz bebeklerimizi gece Chucky'ye benzediği için odamızdan atarak geçmedi mi?



Şimdi de tamamen duygusal oyuncakların ve çekirdek sayısını benim bile bilmedigim bilgisayarların çocukları tatmin etmedigi bol radyasyonlu bi dönemdeyiz. 



Sanırım biz en şanslı kuşakmışız 80ler :D

Şimdi gelelim esas konuya. Benim burda yorumlamak istedigim arkadas yukardaki bayan kişi pek tabiki.
İtiraf ediyorum ben de onun gibi Starbuckslılaştırılanlardanım. Ama yeri gelir gözleme de yaparım evimde, hünkar beğendimden de taviz vermem.



Peki nedir bu marka takıntısı? Evet kabul, bazı ürünler vardır, markasız ya da ucuz diye markası duyulmamışından alırsanız iki gün sonra elinizde kalır, garantisi de yoktur! Misal elektronik alet edevatlar.

Ama şimdi gidip de bi salata kasesine 80 TL verip içine domates salatalık koymanın da ne kadar yersiz olacagını söylememe gerek yok sanırım.
Ya da
bilmem neyin ojesi bu, tırnaklara çok iyi geliyomuş, hatta yeri geliyo konuşuyomuş bile diyen, satıcıların gazabına ugrayıp 1-2 liraya alabilecegi oje icin 50 TL veren arkadaslar. 
Bu kadar iyi niyetli olmaya ne gerek var?

Giyim konusunda aynı şeyi söyleyemicem ama.
Marka takıntım yoktur evet, ama asla vazgecemeyecegim markalar vardır ^.^
Bazen çulsuz görünümlü bir dükkana girip onlarca şey begenip alır çıkarım, ikinci el bile olur farketmez.
Bazen de aybaşı geldiginde maaşı göremeden kredi kartına yatıracagımı bilsem de, içten içe içim cız etse de "amaaan kaç kere geliyoruzki dünyaya" mantıgıyla kendimi ruhsal yönden rahatlatarak kasaya ilerlerim emin adımlarla.
Napayım bu konuda hassasım :D
Sınırım yok, + sonsuzla - sonsuz arasındayım.
Sizin sınırınız var mı merak ettim?
Etiketler:

Yolcudur abbas / Trabzon 2011 - EYOF


Dikkat dikkat!
Avrupa Gençlik Olimpik Oyunları olarak bilinen EYOF organizasyonu bu sene Trabzon'da! 
Kendisi Türkiye'nin olimpiyat düzeyindeki ilk spor organizasyonu olup, yarışmalar 25 Temmuz Pazartesi günü başlayacak. Atletizmden cimnastiğe, judodan yüzmeye kadar 9 farklı branş mevcut.
Kışın Erzurum'da benzeri düzenlenen kış olimpiyatlarında bulundugumdan biliyorum, bu tür organizasyonlar hem keyifli, hem de Türkiye için büyük bir artı!
Gelebilen varsa koşsun gelsin.
Hem olimpiyatlardan, hem denizden, hem Trabzon'un mükemmel doğasından hem de lezzeti anlatılmaz yaşanır pidelerinden faidelensin!

Şimdi siz diyceksinizki minikkuşun olimpiyatlarla ne alakası var? Duyuyorum sizi :)

Bizki sistemin işleyişini sağlayan bilişim insanları olarak kameraların arkasında çalışan naçizane mühendisleriz, evet bizleri göremezsiniz.
Ama siz yine de kameralara takılan rengarenk birini görürseniz dikkat edin, o ben olabilirim \o/
Yeme-içme-çalışma hengamesinde vaktim olursa bikaç yöresel post hazırlayabilirim önümüzdeki günlerde :)

Hadi bana eyvallah :)

Siyah-Beyaz-Mercan puantiyesi


Nolcak benim bu puantiye sevdam bilmiyorum.
İşin komik yanı da bunun genlerimizde bi yerlerde gizlenmiş ve sık sık ortaya çıkıyor olması. 
Neden diyceksiniz, akşam kız kardeşin üstünde de pembe tonlarında bol puantiyeli ve pek tabiki de fiyonklu bir cici vardı, ondan kellidirki kanımızda var.


Bugün resmen bi orda bi burda fotograf çektik, vakit yok, acelemiz var, ilgi bekleyen bir blogum var, var da var yani.


Trafoların birer sanat eseri gibi boyanması olayına karşı acaip bi sempatizanlığım var. 
Kapısının üstünde "Dikkat! Ölüm tehlikesi" yazmasına ragmen kapısını açıp içine giresim ve içerde oldugunu hayal ettiğim şirin mutfagında mercimek çorbası pişiresim var:)


Ama nedense bugün hiç mi hiç poz veresim yok, enerjim yok. Önümüzdeki günlerde de böyle devam edebilir gibi bir his var içimde.
Cuma günü Trabzon yolları taşlı, geliyor kalem kaşlı..
Yaz olimpiyatları beni bekler, bensiz hiçbişi yapamıyorlar zaar :)


Demem o ki 10 gün kadar buralarda olamayacagım cancaazlarım. 
Ama orada fotograf cekecek birilerini bulursam da fena olmaz hani, eş dost arkadaş kim denk gelirse artık :)
Bu iş seyahatinin beni en mutlu eden yanı da, kalacagım otelin bahcesinde 4 yavru kedi oluşu. Yerim ben onnarı tek tek ^.^


E ben gideyim o zaman, dünya beni bekler :)
Etiketler: , , ,

BENMODA


 

Türkiye'nin mobil moda platformu BENMODA'da artık ben de varım. 
Başka kimler mi var? Kim yokki..
İşi gücü moda olan, aklınıza gelebilecek birçok ismi burada bulabilirsiniz.
O zaman BENMODA neymiş şöyle bir bakalım.
İbrahim Kocaalioğlu tarafından yazılmış bu uygulama sayesinde neler yapabiliyormuşuz?
Buyrun..
- Güncel moda bloglarını takip edebilir,
- Yerli moda tasarımcılarının en son kreasyonlarını takip edebilir,
- Yerli ve yabancı markaların kataloglarına ve kampanyalarına ulaşabilir,
- Modaya ait güncel bilgilere ulaşabilir,
- Moda tasarımcılarını ve bloggerları Twitter'dan takip edebilir,
- Kendi stilinizi görüntüleyip tüm dünya ile paylaşabilirsiniz. 

İşin en güzel yanı da, IPhone ve IPad kullanıcısı iseniz şurdan uygulamayı indirip hemen moda dünyasına dalabilirsiniz efem.
Etiketler:

çiçekli & yusufçuklu


Bugün günlerden çiçek günü, bileklik kardeşliği günü, hediye yusufçuklu kolye günü. E o zaman çek kız kardeşim şöyle bikaç poz, kaçmasın bugün.


Ju mesaide, fotograf çekcek kimsem yok diyodumki, yemek yapma hengamesi içinde olan kız kardeşler imdada yetişir hep w/
üstelik de pijamasıyla evin içinden çıkmadan çeker fotoğrafları, o derece profesyonel :)) 
sevilir kucaklanırdır o.


Üç metrekarelik kısıtlı bir alanımız vardı merdivenden ibaret.
Ama ne saçmaladık, ne güldük, ne komşulardan "bunlar napıyo merdivenlerde" lafı yedik (kesin yemişizdir yani) ama yılmadık, tadını çıkardık kardeşlik adına.
Bu arada kardeşlik adına da bizim olmazsa olmaz kalıplarımızdan biridir sıkça kullandıgımız :)


Yusufçuklu kolyem arkadasımın dogumgünü hediyesi, 
saat Ju'mun dogumgünü hediyesi,
detaylı bir fotografını çekememiş olsak da bilekligim de kardeşim sayılacak kadar sevgili çocukluk arkadaşım/komşu kızı/dostum Ebuşumun hediyesi. 
Aynı bileklikten bende, kız kardeşimde ve onda oldugu icin bu duruma bileklik kardeşliği diyoruz. 
Bunun gibi daha çok sayıda kardeşliğimiz var bizim, ayrı bir post konusu olur :)
Dipnot: Hediyeler sarmış dört bir yanımı meğersem.


Böyle sarmaşıklı duvar görünce tutamıyorum kendimi, geç de olsa farkettim. Sarmaşık beni çağırıyo..


şurdaki yirmisi biyerde bilezik takımım,
bide çok sevdiğim omuzdan fırfırlı bluzum, gömlek diyemeyecegim kadar yakasız ve rahat ^_^
ikisini de seviyorum ve dünya pembesi kemerimle bir araya gelince bi bakmışsınız üçü biarada haftasonu ganimet paketi oluvermişler!
o zaman ne diyoruz?
kiii üç: yaşasın Koton indirim günleri \o/


Yemek yanmak üzere oldugundan mütevellit, bugünkü fotograf çekimimizin ziyadesiyle sonuna gelmiş bulunmaktayız.
Hayır zaman nasıl geçti ben de anlamadım :O
Etiketler: , , , , , , , , , ,

İnşaat çalışması


Buranın neresi oldugunu sır gibi saklamak istiyorum 
ve
 her fırsatta buraya gelip yeni yeni postlara taze mahsüller çıkarmak istiyorum.








tamam tamam, minicik bir kopya vereyim.
Henüz çalışmaları bitmemiş, ama Ju'mun iddiasına göre bitse dahi bu şekilde beton formatıyla hayatına devam edecek bir tesis inşaatı.


Gün batımına denk gelmiş olmamız da ayrı bir renk kattı tabi fotograflara.
Eee tabi yanında bu işten anlayan bir koca/fotografcı/sevdicek/kuzu taşıyınca doğanın bu tip nimetlerinden faidelenmek de cabası oluyor sevgili canım okur ^_^


Her yer beton içinde yüzüyor olmasına ragmen ortamın kasvetinden uzak, zıp zıp zıplamalık, hop hop hoplamalık, en yükseklere sıçramalık bi moddaydım niyeyse. 
Halbüsü karnım da o kadar açki o sırada. 
Ah işte blog aşkı nelere kadir..
Yemiyosun yediriyosun falan, evlat işte :)


buna ilaveten,
şafak sayar gibi tatile kaç günün kaldıgını sayan ben, yalnızca 3 hafta daha dişimi sıkmam gerektiğini farkedince tabiki yerimde duramazdım w/


Bu arada son dakikada ördüğüm saçıma toka bulamadığım için bant yapıştırdığımı da vurgulamadan geçemiycem! 
Biz bayanlar çok mu pratiğiz ne? :)


Fotografta görmüş olduğunuz hortum o kadar uçsuz bucaksız birşeydiki, yerinden kaldırmaya resmen üşendim. Hortum da aksesuar oldu haliyle. 
Bence çok iyi de oldu, çok da güzel iyi oldu tamam mı :)

Şöyle bir düşündüm de,
zaten hava da sıcak, 
siz postu okuyup "ulan ne biçim bi post olmuş bu hiç beğenmedim" yada "vay anasını yaa, adamlar ne güzel yerlerde çekim yapıyolar, hakkaten çok güzel olmuş" gibisinden yorumlar yapadurun :)
biz de o sırada çimleri sulayalım Ju'mlan.

Etiketler: , , , , ,

Çok pastel


Öğle yemegini hızlıca hüpletip çekime zaman ayırmaca ve "acaba ODTÜ içinde keşfetmedigimiz bir yer kalmış mıdır?" merakıyla kampüsü arşın arşın dolaşmaca.


Bugün pastel tonlarda giydiğimden mütevellit, renkli bir duvar bulmalı ve tabiki de geleneksel duvar konseptli çekimimizi yapmalıydık. 




Kaçak köçek bikaç fotoğraf çekip gidelim derken bi baktık biri bizi gözetliyor :O
Poz vermekten ziyadesiyle hoşlaştığım içindirki, güvenlik kamerasına bile göz kırptım gördüğünüz üzre :)




En sevdigim kısmı burasıydı sanırım. Upuzuuuun bir merdiven.. Acaba şu basamakta mı dursam, yoksa bikaç basamak daha yukarı mı çıksam? Tek kaygın bu :) 
Keşke tek kaygımız böyle basit şeyler olsa diimi.


Ve sonunda karar veriyorum, evet bu basamakta kalsam iyi olacak :)







Bu renkli kapıları da ayakkabılarımla takım olması sebebiyle pek bi sevdim. Köşe bucak her yanında poz verdim o sebeple ^_^



Eveeeeet.. 
Bir klişeyi daha gerçekleştirmiş olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşıyorum sevgili okur. 
Kamyonunun önünde poz veren şoförden halliceyim. 
Tek farkımız "yollar bana hasta, ben sana" yazım eksik plakanın üstünde. Bide etek farkı var :)
Etek farkı demişken bu sevimli ve bir o kadar da uçuş uçuş etek kardeşimin hediyesi. İlk gördüğünde hayran kalmış ve (buraya dikkatinizi çekerim) bana çok yakışacağını düşünerek oracıkta alıvermiş. 
Kızkardeşler candır, herkesin olmalıdır
Olmayanlara da mutlaka anne-babalar bir tane yapmalıdır hala fırsatı varsa :)

Etiketler: , , , , , , , , , ,
 
Webdeyakala | İletişim | Sitemap
Destek : Film izle | İletişim | Sitemap Telif Hakkı © 2013. film izle online film izle - Tüm Hakkları Saklıdır.. Sitemizde yer alan tüm videolar, kaynak kodları ile video paylaşım sitelerinden alınmaktadır. Telif hakları sorumluluğu bu sitelere aittir videoların hiç biri sunucularımızda yüklü değildir. Hak sahiplerinin iletişim adresimizden talep etmesi halinde UYAR-KALDIR yöntemi işletilerek, istenen içerik iki iş günü içerisinde siteden kaldırılır.