Baktım soğukta parmaklar bile birbirine yapışmışken fotoğraf çekmenin mümkünatı yok, ben de halihazırda beni bekleyen okumalıklar kulesi postumu yapayım dedim. Hadi göster bakalım okumadıklarını diyerek beni mimleyen ve şu tabloyla yüzleşmeme sebep olan sanal alemin en tatlı hemşiresine de teşekkür ederim buna ilaveten:)
Aslında hepi topu 10 kitap var. Hatta bazen inat edip bir gecede bitane kitap bitirdiğimi düşünecek olursak çok da zorlu bi görev yok beni bekleyen.
Ama detayına inince anlıyorumki bilinçsizce aldığım için beni zorlayacak olan bikaç arkadaş var aralarında. Misal şu ergen vampirler serisi. Oku oku bitmeyen 4 kitap. Nasıl olduysa diğer ikisi bitmiş bişekilde. Ama demekki iki kitaptan sonra bünye hata vermeye başlıyo bu kadar beyaz ten ve kana maruz kalınca. Ne zaman okurum bilinmez, ama listenin sonunda oldukları kesin:)
İşte bunlar da aslında Erman'ın gaza gelip ben bunlarla kesin bişey yaparım diyerek aldığı ve sonra herzamanki gibi unuttuğu kitaplar. Birini Dan Brown sevdiğim için okumak istiyorum, diğerini de sırf ateist yazarının aslında, bu kitapta amaçladığının tersine, dindarları dine daha sıkı bağlayabilecek argümanlar sunduğuna dair duyumlar aldığım için okumak istiyorum. Merak işte:)
İçimden Geçen Zaman, Uğur Mumcu'nun eşi tarafından Mumcu davasının sürecinin anlatıldığı, ve henüz okumadığım için bir yorum yapamıyorum ama oldukça iç sızlattığı, üzdüğü, bir türlü düzgün işleyemeyen sistemin adamı delirttiği bir kitapmış. Bu kulenin en tepesinde o var, öncelik onun;)
Yine acıklı kitaplardan gidiyorum.
Yitik Masumiyet, çok küçük yaşta yaşlı bir adama satılıp sonra da geneleve düşen bir kadının, Kamboçya'da o ve onun gibi kadınların yaşadığı sıkıntıları anlattığı bir kitap. Somali Mam, eskiden erkeklere yada ona acı veren herhangi birine karşı "hayır" deme hakkının olduğundan bihaberken, şimdi bu insan tacirlerinin ağına düşen kadın ve çocukları koruyup kollayan, vakıflar dernekler kurup onlara kol kanat geren bir kahraman!
Anne Frank'in Hatıra Defteri, Nazi işgali sırasında ailesiyle saklanan ve daha sonra ele geçirilen bir kızın o dönemi ve o dönemde kendi iç dünyasında yaşadığı herşeyi anlattığı bir günlük aslında. Daha sonra savaştan sağ kurtulan babası tarafından bu günlük bulunup kitaba dönüştürülmüş. Merak ve gözyaşları içinde, bi yandan küfredip bi yandan iç geçirerek okuyacagıma emin olduğum bir kitap!
Bu kitabı bana güzeller güzeli ikizlerimizden Gizem önermişti. Benim gibi kokulara anlam yükleyen ve bir kokuyla alıp başını taa beş yaşına bile gidebilen insanların mutlaka okuması gereken bir kitapmış. Heycanla bekliyoruz sırasının gelmesini :)
Ciddi konuların ti'ye alınmasını seven biri olarak bu kitabın kardeşlerini de okumuş ve çok eğlenmiştim. Bu kitapta da felsefenin türlü esprilerle dibine vuruluyo. Ama ben henüz vuramadım ve neden bunu alıp kenarda bırakmışım o da ayrı bi konu.
Eveeet, bu yazımızda da birçok element tanıdık, birçok element gördük. Şimdi geldik işin en civcivli bölümüne.
Bu kitaplar nasıl bitecek?
dipnot: neredeyse kurduğum her cümlede esin kaynağım olan, aklıma geldikçe gülmekten yaran ve defalarca izlesem de tıpkı bir hababam sınıfı gibi sıkmayacak olan Gora'ya ve onun Arif'ine teşekkürler:)
Giderayak bide film önerisinde bulunayım dedim:)