17 Temmuz 2012 Salı

Bir Akyaka hikayesi

Şimdi ben size uzun uzun Gökova'da ne yapılır anlatmıycam, onun yerine sizi Fında'nın bloguna yönlendircem.
Ama bir kuzu ailesi olarak boş durmadık, elimiz elma armut toplamıyodu sonuçta. Mesela sizin için bol bol yedim ve yüzdüm. Bunu da kimseye yapmam bak.

Ben size Akyaka'dan bahsedicem. Nerdedir? Nasıl bi yerdir? Denizi güzel midir, havası nemli midir? Acaba nedir nedir?


Akyaka, Çeşme'den 3 saat uzaklıkta şahane bi yerleşke. Çeşme dönüşü buraya geçtiğimiz için yolu ordan tarif ediyim dedim:)
Muğla'nın Gökova körfezinde gizlenmiş bi cennet burası. Arabayla kocaman dağlardan aşağı, denize doğru indiğinizi hayal edin. Yolun bi tarafı yeşilin, diğer tarafı mavinin her tonuyla sizi kucaklıyo. Araba kullananlar çok sağa sola bakmasın tabi, yolların çok virajlı ve uçurumla kucak kucağa olduğunu hatırlatmak isterim bu noktada.
Denize ve oteller bölgesine inene kadar manzaraya doymadıysanız, hemen bavulunuzu otele bırakıp manzaralardan manzara, koylardan koy beğenmek için sizi Akyaka'ya alalım.


Hangi otelde kalıcam mı dediniz? Her yer alabildiğine otel ve pansiyon dolu ve en sıradan pansiyonu bile sevimlilikten bayılıyo. Size önerim, evet çok iyi güzel hoş olabilir ama Azmak nehri yakınlarında bi otelde kalmayın, zira odalarda yalnız olmayacaksınız bu durumda. Sinekler ve bilumum minik böcekler de size eşlik etcek, sonuçta onların mıntıkasında kalıyosunuz:) Sinek derken bile kaşıntım tuttu, gerisini düşünün artık.
Benim tavsiyem, hangi otel yada pansiyonda kalırsanız kalın, kahvaltılarınızı kesinlikle otelde almayın. Çünkü kahvaltı yapmak için yaratılmış çok sayıda restoran var Azmak nehri kenarında. Bi yandan ördekleri besler bi yandan çayını içersin. Ekmeğin kabuğunu reçele bandırıp yersin, içini de balıklara atarsın, onlar da sebeplenir.



Balık yemek isteyenler için adres Kordon Restoran. Bence kahvaltı için de en tercih edilmesi gereken adreslerden biri. Bir diğeri de Nadir Usta'nın yeri. O da aynı nehir kenarına konumlanmış bi başka kahvaltı cenneti.


Birbirinden leziz zeytinyağlıları hüpletmek, sadece mideni değil gözlerini de ziyadesiyle doyurmak istersen Kırmızı Mutfak. Özellikle de işletme sahibesinin spesiyali olan karışık salatadan yemeyi aman diyim unutmayın;)


Bol çilekli ve nutellalı waffle çılgınlığı yaşamak istersen o da Akyaka çarşısında plaj tarafında Waffle House'da mevcut.


Bide Muğla bitiminde, Denizli üzerinden gidenler için bi adres daha vermem lazımki, bu kısım Akyaka'yı hiç ilgilendirmiyo aslında ama maksat sevap kazanmak, maksat herkesin bu bilinmeyen ve keşfedilmeyi bekleyen mekandan haberdar olmasını sağlamak. 
Gerçi Vedat Milor bizden önce keşfetmiş, beş yıldızı da vermiş. Biz de Vedatcığımın ısrarları üstüne yıldızları görmeye gittik Süpüroğlu Restoran'a:) 
Adı üstünde, ne yersen süpürebileceğin lezzette bi mekan. Kapıda çiftliğin atı karşılıyo sizi.


Sac kavurması, ağızda dağılan dana eti dillere destan. Siz kavurmanızı beklerken önden bi karışık kızartma söyleyin, sarımsaklı yogurtlu olsun. Köy ekmeğini o sosa bandırarak yiyin ve her lokmanızda beni anın istiyorum :) 


Sonra kavurma gelsin. Sakin sakin, tadını çıkararak yiyin, acele etmeyin, hepinize yetecek kadar var. Ekmeği bu kez de sacın ortasında hala fokurdamakta olan yağa bandırarak hüpletiyoruz.


Burda kesiyorum. Yolunuz düşmese bile düşürün, buraya bi uğrayın, sonra yine konuşalım;)

Peki bu şirinlik abidesi şehirde nerde denize girilir?
Tekne turu yaparsanız bütün koyları tek tek görürsünüz. Yada bizim gibi bir saatlik yüzme molalarıyla tatmin olmayanlardansanız, hepsine arabayla gider, tadını doya doya çıkarırsınız.





Akyaka merkeze 5 km mesafede Çınar plajıyla güzel bi giriş yapabilirsiniz mesela. Denize akmakta olan buz gibi kaynağın sularında serinleyip, sonra da plajın ağaçları arasında nefis bir uykuyla ödüllendirebilirsiniz güneşten mayışmış bünyenizi.


Akbük koyu, işte bu tatilin en unutulmaz kısmı olabilir. Yeryüzünde cennet varmış da herkese haber vermemişler gibi sanki. Git git bitmeyen 30kilometrelik virajlı yoluna rağmen her defasında geldiğimize değdi dedirten bi doğal güzellik. Bembeyaz çakıltaşlarıyla parlayan her daim durgun bi deniz. 
Ama malesefki her güzel mekanda olduğu gibi burası da piknikçiler tarafından işgal edilmiş. İster havlunu çakılların üzerine bırak, elişi yapan teyzeler ve mangal yelleyen amcalarla denize gir, istersen biraz daha ilerde şezlong-şemsiye çiftiyle takıl. Karar sizin:)
Bide Akbük koyuna giderken durup durup yol kenarında manzara fotografı çekmeyi, hatta patikalardan aşağı inerek cam gibi denize atlamayı ihmal etme.
Kum sevenler için hem Akyaka'nın kendi sahili var, hem de tekne turlarıyla gidebileceğiniz İncekum, Sedir adası gibi bölgeler var. Üç tane beyaz kum görmek için Sedir adasına gitmeye değmez dedik Çeşme Altınkum plajında beyaz kumun alasını görmüş tatilciler olarak. Bakınız parmaklar :)


İncekum için yola çıktık bi sabah. Git allah git bitmeyen bi yolu var. Akyaka'dan tam 1 saat uzaklıkta. Bi otoparka aracını bırakıyosun ve geri kalan yolu traktörümsü bi dolmuşla gidiyosun sahile kadar. Toplasan 10 tane insanın rahatça yayılarak güneşlenebileceği bi kumsalda 150 tane insanın olduğunu düşünün. Hala gitmek istiyosanız siz bilirsiniz. Biz o kadar yolu gittik, sonra vazgeçip geri döndük ve kendimizi yine Akbük'ün cam gibi suyuna bıraktık. Sonra da İncekum için yolda geçirdiğimiz üç saate üzüldük!
Söylemeden geçemeyeceğim bir diğer nokta da Akyaka'da herşeyin aşırı ucuz olması. Yani yediğin içtiğin herşey marketten aldığın fiyata ayagına geliyo, ister plajda ister otel odasında, farketmiyo. 
Bizim beleşçi rus turistler henüz burayı keşfedememiş, en çok da ona şaşırdım..


Instagramdan beni takip edenler bilir, çeşmedeyken bikaç midesel fotoğraf paylaşmıştım. Onları da bu posta sıkıştırmam lazım, yoksa çok içimde kalcak:)
Çeşme'ye yolu düşenler, düşecek olanlar, hatta şu an orda olup acaba ne yesem diyenler! Alaçatı Furun'da çilekli kremalı pasta yemeden, Yusuf Usta'nın o şahane dondurmalı irmik tatlısının tadına bakmadan,
Ilıca'da Kumrucu Hüseyin'in çıtır ekmekli kumrusundan ve Dost Pide'nin fotoğrafını çekmeyi unuttuğum pastırmalı pidesinden yemeden dönerseniz yeminle küserim. 
Bak yemin verdim :)

Eveeet şimdi herkes güzelce bi yutkunsun ve sorusu olanlar parmak kaldırsın:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder