Oldum olası anlatım bozukluklarını severim, gerek karşındaki türkçe müdavimlerini tuzağa düşürmek, gerek eğlenmek, gerek ÖSS türkçeyi fullemek babında.
Ben genelde komiklik ve şaka yapma amacıyla kullanırım, ama onu da alkolsüz ve bilincimin açık olduğu zamanlarda yaparımki işin espri olduğu anlaşılsın, kimse beni "sanırım"la "galiba"yı aynı cümle içinde kullanan bir dümbük sanmasın. Hobi olarak kullanıyorum da diyebiliriz biz şuna kısaca.
Bakın mesela;
* "Geçenlerde ofisin merdivenlerinden aşağı bir düştüm çok afedersin, yamulan topuğuma mı, kırılan çanağıma mı yoksa ille de frikik vermeyeyim diye çabalayışıma mı yanayım bilemedim."
Yukardaki cümledeki talihsiz ama bir o kadar da edepli arkadaşımızın yaptığı anlatım bozukluğu aslında o kadar şeffafki biçoğunuz bence farketmedi bile merdivenlerden aşağı düştüm derken ekstra kelime kullandığını.
Merdivenlerden düşmektir aslında o. Yani hiçbir insan evladı halihazırda merdivenlerden yukarı doğru düşemez. Eğer bunu yapabiliyo olsaydı mutlaka haberlerden bi yerlerden onu hepimiz tanıyo olurduk. E öyle birini de tanımadığımıza göre, demekki neymiş, merdivenlerden inerken dikkatli adım atmak gerekirmiş, yoksa düşermişiz. Bide ilaveten yeri gelmişken söyliyimki içimde kalmasın, paylaşım olsun. Merdiven kullanan arkadaşların duvar kenarından inmesi ve çıkması tavsiye olunur. Sonuçta dünyanın binbir türlü hali var, dikizcisi var, nişancısı var diimi çocuğum. Hadi bakiyim.
* Bu konuyu karşılıklı tartışmamız gerekebilir arkadaşlar, saat 11:00'de toplantı odasında buluşalım.
Burdaki iyi niyetli görünümlü yöneticinin ise tartışmaya başlamadan önce kendine bi çeki düzen vermesi, iç dünyasında bi hesaplaşması, "tartışma" denen eylemin zaten tek kişi tarafından yapılamayan bir eylem olduğunu, kişilerin karşılıklı yaptığı bir çalışma olduğunu fark etmesi lazımdır. Aranızda adama kikir kikir güleceğinize biriniz de çıkıp dese ya yöneticisine "hocam anlatım bozukluğu yaptınız, o öyle değil böyle söylenir diye."
Benzer şekilde "bu toplantı odası full dolu arkadaşlar, diğerine geçelim" cümlesi de aynı yönetici tarafından söylenirse o ofis artık yaşanmaz bir hal almaya başlayabilir, derhal bir tedbir almak lazım gelir.
Yine ofis muhabbetlerinden devam edelim. Sonuçta bütün gün burdayız, anamız babamız kocamızdan daha çok görüyoruz iş arkadaşlarımızı, onlardan bahsetmeyip kimden bahsetcektim çok pardon ama?
Online alışveriş çılgınlığında uzay olmuş bir ofiste çalışmanın haklı gururunu yaşıyorum ve burdan yola çıkarak size markafoniden aldığı ürünün bedeni yanlış geldiği için ürünü geri iade etmek istediğini belirten ofis arkadaşımı takdim etmek istiyorum. Evet evet kendisi ürünü iade etmek istiyor, istemekle de kalmıyor bide üstüne geri iade ediyor. Daha bi kuvvetli iade edilsin diye bence.
Ve sözlerime burada, eşiyle telefonda konuşurken sürekli bi izahat durumunda olan bir arkadaşın "canım sen şimdi araba kullanmayı yeni öğrendiğin için ani fren yapmalar ondan dolayı kaynaklanıyor.." cümlesiyle son verip, bunun yorumunu da size bırakıyorum artık.
Bi zahmet bunu da siz görün arkadaşım, bari bu gol olsun.
O vakit gitme zamanı gelmiş, burdaki sürem bugün de dolmuş demektir.
Tamam ya öyle hemen şeyetmenize gerek yok, üç vakte kalmaz yine gelirim.
Etek: H&M Trend
Kazak&Ayakkabı: Zara
Clutch: Koton
Kolye&Bileklik: H&M
Yorum Gönder