
Mesela çizgi filmlerde görünce allahım nasıl da sevimli buluruz onları. Yanaklarını şişirir, gözlerini sonuna kadar açar filan. Hatta efsanelere göre yakışıklı bir prense dönüşmesinin bedeli sadece masum bir öpücüktür. Ama bir okadar da yapış yapış sümük gibilerdir, öpücüğü verirken onu da göz önünde bulundurmak lazım. Hem öptükten sonra prens görünümlü bir öküze dönüşmeyeceğinin de bi garantisi yok!
Ama şimdi şöyle de bişey var. Adamlar amfibik, yani hem suda hem karada yaşıyo. Bu ne demektir biliyomusun sayın seyırcı?
En az bir yaz tatili, bir kış tatili cepte demektir. Tabi yalnız bırakmıycaksın suya. Yoksa her limanda bir sevgili edinmesi kuvvetle muhtemeldir. Kuyruğu da yokturki höst diyip kuyruğundan çekiştirsen, gidemese bi yerlere.
İşte o yüzdendirki bunlar karada da yaşayabilir şekilde yapılmış. "Hadi canım hadi, daha yeni geldin sudan" diye çemkirip sizin topraklarınızda zıplamasına izin verirsiniz. O da sinek böcek solucan derken kafası dağılır.


Bide "kurbaaya ellenmez, elinde siğil olur" gibi çocukluğumdan beri bi türlü anlam veremediğim bi hurafe var. Zaten kurbaa diyince akla siğil gelmesinin bence tek ve yegane sebebi sekizköşe kasketli bi amca yada çiğnediği sakızı başörtüsünün tepesine yerleştiren bi teyze, kesin! Prens arayışından vazgeçmesi için özellikle kız çocuklarına ithafen yapmışlar. Yoksa bunun bilimsel hiçbi gerçekliği yok.
Tamam hadi bunu da sizin için araştırdım, hizmette sınır yok biliyosunuz. Müessesemiz sadece kuru pasta ve meşrubatla sınırlı değil arkadaşım. Geç otur şöyle de dinle beni.
Şimdi bu kurbaaların düşmandan kendini korumak için kullandıkları bi zehir mekanizmaları var. Halihazırda da derilerinin dış yüzeyinde siğiller bulunduruyo bu arkadaşlar. Zehri siğillerinin altında topluyo ve düşmanı gördümüydü pısst diye fışkırtıyo ordan, çaktın mı?
Yani bunun, senin o ayağına giydiğin 3 numara küçük ayakkabı yüzünden nasırlaşan etlerle yada siğillerle alakası yok. Okuduk araştırdık, boru mu!
En sevdiğim renklerden biri olan yeşili böyle iğrenç bir muhabbete dahil ettiğim için kendimden tiksinir, daha da tiksinç bi noktaya varmak isteyenleri Hülya Koçyiğit'in Kurbağalar filmini izlemeye davet ederim.

En sevdiğim renklerden biri olan yeşili böyle iğrenç bir muhabbete dahil ettiğim için kendimden tiksinir, daha da tiksinç bi noktaya varmak isteyenleri Hülya Koçyiğit'in Kurbağalar filmini izlemeye davet ederim.
Bide arayı çok açmayalım derim.




T-Shirt: Trendyol
Pantolon: Mango
Ayakkabı&Çanta: Zara
Bileklikler: H&M
Kleopatra: Minikkuş:P
Pantolon: Mango
Ayakkabı&Çanta: Zara
Bileklikler: H&M
Kleopatra: Minikkuş:P
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder