Huylu!

Her insan gibi benim de takıntılarım var tabi bikaç tane!:)

Maşamı asla kuaföre yaptırmam mesela. Ha bide kendi yaptığım maşanın da birgün sonraki halini severim. Uyurken eçiş bücüş olmuş hali nedense daha bi güzel görünür gözüme.

Saç kurutma faslından nefret ederim! 
Kimisi saçını kurutunca ipek gibi parlak, dümdüz saç çıkar ortaya mesela. Benim de kuruttuktan sonra bi sonraki sabaha kadar evdeki bütün aynalara çarşaf geresim gelir! yani fönün de 2. günkü halini severim:)

Pantolon alırken üzerimde duruşundan çok, fermuarına bakarım. Düğmesi ve fermuarını kapatınca fermuar yukarı kadar çıkıp ucunda 1 diş kapanmıyosa (ama kilodan değil fermuar hatasından)

yada karşıdan bakınca fermuarın başlığı düğmenin altında görünüyosa o pantolon benim için bitmiştir.

Saçlarımla ilgili çok takıntım var sanırım. Öyle küçük hüsamettin gibi ortadan ikiye ayrılıp taa enseme kadar beyaz çizgi halinde uzanmaması için saçlarımı krepelerim. En yakın arkadaşımdır krepe tarağım, ben nereye o oraya *,*

Yemek yedikten sonra nefes almadan hemen sofrayı toplayıp öyle yayılırım koltuğumda. Hatta yemek yaparken bi yandan toplarımki, yerken aklım mutfaktaki bulaşıklarda kalmasın.
 Ama ilginçtirki ev 15 gün temizlenmese umrumda olmaz. Mutfağın yeri ayrı demekki bende:)

Hiç öyle bakmayın valla, bence kesin sizin de abuk subuk takıntılarınız var:) 

hadi dökün içinizi de rahatlayın.

Böyle bi fotoğrafla bitirceğimi hiç düşünmüyodunuz dimi:) 


Kazak: Koton / Jean&Ceket: Mango / Çanta: Calvin Klein / Ayakkabı: Desa / Kemer: Nine West