Bazen düşünüyorum bi ben miyim "birşeyi alıp, bilmem ne zamana kadar giymeyip bekleyen".
Yağmur botu alırsın, yağmuru beklersin.
allı pullu bişey alınca özel bigün olsun dersin.
şapka alırsın ama hep bi kenarda durur, arada takıp fotoğrafını çekersin.
ya da böyle kar desenli yün tayt alır ve kar yağmasını beklersin benim gibi.
Ve bu pofuduk pofuduk sıcacık hırka da yün taytla birlikte giyilmeyi bekler bi kenarda.
Küresel ısınma desem değil, soğuma hiç değil.
Aralık ayının son demlerinde Ankara'da iki gram karla eglence yaratmaya çalışmak pek hayr-ı alamet değil!
E madem kartopu oynayamıyoruz, madem memeleri olan kardan adam yapamıyoruz, o zaman maksimumda zıplayalım, hoplayalım.
Bugün 2011'in son pazartesisi.
Hadi bugün ona bi iyilik yapalım.
Ne kürkçü dükkanı muhabbeti yapıp söylenelim,
ne de "ulan yine uykumu alamadan ofise geldim sabahın köründe" diye, geç yattığımız pazara kızmak yerine pazartesiye çemkirelim.
bugün onun son yılı, gelin bugün sevelim onu ♥
yemek ısmarlayalım, türk kahvesi yapalım (yanında kurabiyeyle servis edelim), en sevdiğimiz şarkıları dinletelim, en romantik filmi izletelim ve en taze demlenmiş çayla sohbete dahil edelim.
o kadar emeği var üstümüzde, bunu yapabiliriz bence:)
güzel vede mutlu pazartesiler o zaman herkeslere.
Yorum Gönder