En sevdiğim ders geometriydi benim.
Tevekelli değil daha okula başlamadan evdeki telefon rehberlerine, babamın hesap kitap yaptığı ajandalara bişeyler karalardım hep.
Hepiniz hatırlarsınız 1. sınıfta önce çizgi çizerek başladık hayata:)
Önce sola yatık çizgi çizersin 5 sayfa boyunca.
Sonra sağa yatıklara geçersin.
İlk defterin alfabe değil çizgi defteri olurdu aslında.
Halay çeken çizgiler, yani ben öyle düşünürdüm onları:P Herzamanki gibi hayal gücümle çizgilere şarkı bile söylettirirdim.
işte bu şal da bana ilk aldığım günden beri o çizgileri hatırlatıyo.
"Anneeeaa, güzel çizmiş miyim, şunlara baksana bi?
ama iyice bak, sonra öğretmen kızmasın"
gören de dünyayı kurtarıyoruz sanır:)
Sonra alfabeyi öğrendik.
Mavi önlükleri çektik üstümüze (broş burda o mavi önlüğü simgeliyo, öyle hayal edin yani:)),
sırtımıza, ilerde bütün o duruş bozukluklarına sebebiyet verecek olan çantalarımızı taktık gittik okula.
Ali ve atını daha yakından tanımak,
Ömer'in mısır yemeyi aslında ne kadar sevdiğini öğrenmek,
Oya'nın okula koşarak mı yoksa yürüyerek mi gittiğinden emin olmak için bütün fişleri ezberledik:)
Sonra biraz daha büyüdük ve hayatımızdan uzun bi süre çıkmayacak olan sosyal bilgiler ve fen bilgisi denen şeyle tanıştık.
Kimya dersi gelse de Hababam sınıfındaki gibi deneyler yapıp laboratuvarı patlatsak, ders yapılmasa hayalleri kurduk.
Biyolojide en çok üreme konusuyla dalga geçtik, kikir kikir kaynattık:)
Diferansiyellere, logaritmaya, trigonometriye aşıktım ben.
O zamanlar da diyodu zaten arkadaşlarım sen manyaksın diye.
Ama dedim ya ben en çok geometriyi sevdim.
Hipotenüsle kankaydık, pi sayısıyla komşu kadar yakındık.
Aralarında en sevdiğim üçgendi.
Ama ben dik üçgenci olmadım hiç, yani bi kenar dik olunca çok basit oluyodu o soruyu çözmek, hiç bi heyecanı kalmıyodu.
Ben hep sıradan üçgenleri sevdim, ortadan bitane dik kenar indirip, sonra
h2 = p.k ile yüksekliği bulmayı, ordan alan hesaplamayı, hatta bu üçgenin özellikle de çember içinde olup iyice baş döndürenlerini sevdim:)
Çok pis gaza geldim,
çıkarın kağıt kalemi, sözlü yoklama yapıcam:)
Bi yanım "oh be iyiki de geçti gitti o yıllar" diyo.
dipnot: burda uçuşan şal aslında geride bıraktığımız yılları temsil ediyo. konsepte bak çay demle:P
bi yanım da arada taaa ilkokul 1. sınıfa dönmek istiyo,
ama şu anki kafamla gidicem o yıllara, sadece fiziksel olarak 7 yaşındaki bir minikkuş olcam.
oyyyyy ne güzel ne eğlenceli olurdu *.*
gülecek ne malzemeler çıkardı. hatta şu an bir sürü örnek geldi bile aklıma:)
sizin var mıydı böyle benim gibi piskopat seviyede sevdiğiniz bi ders?
yoksa bi ben mi garipmişim meğersem?
oldu o zaman dersimizi burada bitiriyorum. tenefüs 10 dakka, geç kalanı derse almam.
bide ben kül yutmam!
hadi bakiyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder