Bu akşam ıspanak yemeği yaptım mesela,
bulaşık makinesindeki temizleri yerlerine yerleştirdim-ki bu en sevmediğim kısmıdır, kirlileri makineye dizmeyi daha çok sevenlerdenim ben.
Bide sofrayı hazırladım.
Dolaptaki kokunun sebebi olan bozulmuş domatesi dolabın en kuytu yerinden bulup çıkardım ve dolabı temizledim.
Bide bunların hepsini yarım saatte ve işten eve saat 8'de gelmiş patlak kafalı halimle yaptım.
Yani aslında insan istediği zaman bikaç çekirdekli çalışabiliyomuş onu öğrendim!
Ama şunu da farkettimki ki biyandan dizi izlerken bi yandan bişeyler yazmak çok zor, onu aynı anda yapamıyomuşum demekki!
Bu fotoğraflar öğle arasından.
O kadar yeni ayakkabılarımı giymişim, post yapmadan olmaz dedim.
Şu çam ağaçları iyi güzel hoş, da bi yere kadar..
Nereye yaslansam reçine, elim kolum bacağım yapış yapış,
yüzümdeki ifadeden anlaşılacağı üzere hadi bi an önce gidelim burdan diyen iç sesim bangır bangır bağırıyo!
Olmaz ama bi saniye, henüz geleneksel fırfır pozumu vermeden nereye?
Tamam şimdi gidebiliriz.
Oldu görüşürüz yine ;)
Yorum Gönder